Pandemi dönemi ve sonrasında ortaya çıkan problemler henüz daha giderilememişken, dünya otomotiv endüstrisi “nur topu gibi” yeni krizlerle sarsılıyor. Nitekim çip üretiminin yetersiz olması, başta çelik olmak üzere hammadde fiyatlarının artması, lojistik ve konteyner konusunda sıkıntılar çıkması derken, bu kez de otomotivde magnezyum sorunu baş gösterdi.
Deutsche Welle’nin (DW) haberine göre, alüminyum içerikli alaşımların üretimi için gerekli çok önemli bir malzeme olan ve otomotiv endüstrisinde de ciddi yere sahip magnezyumda, Çin kaynaklı bir sorun başlamış durumda.
Hafif olmasına karşın alüminyumun dayanıklılığını artıran bir metal olan magnezyumun en büyük tedarikçisinin Çin olduğu belirtilen haberde, bu ülkenin, enerji sıkıntısı yaşadığını gerekçe göstererek magnezyum üretimini azalttığı, bunun da var olan küresel darboğazı iyice rahatsız edici bir boyuta taşıdığı kaydedildi.
Habere göre Pekin yönetimi, bir yandan sektördeki gücünü elinde tutmak ve dünya çapındaki alıcılarını kaybetmemek için çalışırken diğer yandan enerji kaynağı olarak kullandığı kömürü azalttı ve böylece magnezyum tedarikinde sorunlar arttı.
Zira Çin, dünya magnezyum üretiminin yüzde 80’den fazlasını karşılıyor. Dolayısıyla da onun üretimindeki en ufak değişiklik bütün dünyadaki tedarik zincirine yansıyor. Özellikle de Avrupa Birliği (AB) magnezyum ihtiyacının yüzde 95’ini Çin’den sağlıyor.
Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), geçen ay sonunda 11 sanayici birliği ile artan magnezyum darboğazı konusunda uyarıda bulundu ve “Kasım sonuna kadar Avrupa’daki magnezyum stoklarının tükenmiş olacağından yola çıkıyoruz” ifadesini kullandı.
Milliyet’ten Levent Köprülü’nün ilgili yazısı şöyle; ACEA’nın uyarısında, magnezyum stoklarının tükenmesinin bazı üretim tesislerinin kapanmasına ve bunlara bağlı istihdam kaybı yaşanmasına neden olabileceğine dikkat çekildi.
Giderek ciddi bir tehdit haline gelen magnezyum konusunun, geçen ay sonunda Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi’nde de konuşulduğunu, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile Çekya Başbakanı Andrej Babis’in durumu dile getirdiğini hatırlatmakta yarar var.
AB Komisyonu da, Pekin yönetimiyle darboğazın aşılması amacıyla bağlantıya geçtiğini duyurdu. Yani bu stratejik bağımlılığın uzun vadede nasıl aşılabileceği konusu üzerinde çalışılmaya başlandı.
Peki bunun alternatifi yok mu? Uzmanlara göre alüminyum üretiminde magnezyuma alternatif yok ve bu da otomotiv için büyük risk. Çünkü üreticiler, yeni nesil araçlarında “hafiflik ve yakıt ekonomisi” için ciddi oranda alüminyum kullanıyor. Çin’in sektördeki hakimiyeti o kadar büyük ki, bu ülkede enerji sıkıntısının sürmesi halinde oluşacak açığı başka üretici ülkelerin kapatması da imkânsız.
Magnezyum, nadir bulunan bir malzeme değil. Hatta tamamen aksine, gayet bol. Yerkabuğunda en çok rastlanan 10 elementten biri. Pek çok mineralde magnezyuma rastlandığı gibi bitkiler ve yeşil yapraklarda da var.
Ancak sorun varlığı değil, kazanılması. Küresel çapta geçen yıl üretilen 1 milyon 90 bin ton magnezyumun 886 bin tonu Çin’de üretildi. Onu açık arayla Rusya ve ABD izliyor. Ancak bu iki ülkenin geçen yılki arzı ise sadece 65 bin ton oldu.