“Türkiye, AB ülkeleri ile kıyaslandığında akaryakıttan alınan vergilerde son sıralarda yer alıyor”

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 4 Ağustos 2022 tarihli DÜNYA’nın 3. sayfasında Osman Arolat’ın köşesinde yer alan “Temmuz enflasyonu hepimizi dertlendirmeli” başlıklı yazısına ilişkin açıklama gönderdi. Açıklamada şöyle denildi:

“Ülkemizde akaryakıt ürünlerinden maktu tutarda özel tüketim vergisi (ÖTV) ve bunların satış bedeli üzerinden genel oranda katma değer vergisi (KDV) alınmaktadır. Uluslararası petrol fiyatları ve döviz kurundaki değişimden kaynaklı maliyet artışının tüketicinin kullandığı akaryakıt ürünlerine yansımaması ve enflasyonla mücadeleye destek vermek amacıyla akaryakıttan alınan maktu ÖTV tutarlarında 2016 yılından itibaren neredeyse hiç vergi artırımı yapılmamıştır. Bugün de yaklaşık aynı vergi alınmaktadır. Şöyle ki, 2016 yılında maktu ÖTV tutarı; benzinde litre başına 2,37 kuruş, motorinde 1,79 kuruş iken 2020 yılında eşel mobil uygulaması devam ettiği süreç içerisinde iki ürüne de 15’er kuruş ilave ÖTV getirilmiş ve benzinden 2,52 kuruş, motorinden 2,05 kuruş ÖTV alınmaya başlanılmıştır. Vergi yükümüz; eşel mobil uygulaması öncesi (15.5.2018) benzinde %53,34, motorinde %46,79 iken bugün sırasıyla %26,61 ve %23,64 e gerilemiştir. Bu oranlar ile ülkemiz AB ülkeleri ile kıyaslandığında akaryakıt ürünlerinden alınan vergilere ilişkin yüklerde en son sırada yer almaktadır. Önceki yılın aynı ayı ile kıyaslandığında dahi (geçen yıl bu dönemlerde eşel mobil uygulaması devam etmektedir) vergi yükünün 2022 yılı Ağustos ayında benzinde yüzde 3 ve motorinde yüzde 17 oranında azaldığı görülmektedir. Özetle akaryakıt fiyatlarındaki artışlar, akaryakıt ham maddesi olan petrolün uluslararası piyasalardaki fiyat artışlarından kaynaklanmakta olup vergi politikası ve uygulamalarının bu artışlarda herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Akaryakıtta vergi yükünün artmasının tam aksine neredeyse %50 oranında vergi yükü azalmıştır. Ülkemizin en önemli gelir kaynağı olan vergilerin gerek mükellefleri gerekse vatandaşlarımız tarafından doğru algılanması uyum düzeyini doğrudan etkilemektedir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir