‘Dolar bizim paramız ama sizin sorununuz!’
Bu söz 70’li yıllarda skandallarıyla ünlü Başkan Nixon dönemi Hazine Bakanı John Connally’e ait. Diğer ülke bakanlarına söylediği ünlü söz, adeta bu günlerde durumumuzu anlatıyor.
Dolar yükseldi, her şey dolarla, enflasyon ne olacak, yeni yıla yeni zamlarla başladık, yılın ortasında zamlar hepimizin evinin baş köşesinde. Enflasyonda uzun zamandır görmediğimiz bir dönemdeyiz!
Peki, doların sahibi ABD, 80’lerde yaşadığı yüksek enflasyon sorununu nasıl çözdü?
Tüm dünyada enflasyon yükseliyor
‘2019 yılı Aralık ayında Çin’in Vuhan şehrinden tüm dünyaya yayılan’ cümlesi hayatımızda çok şey değiştirdi.
Tüm dünyada kapanma açılma derken ekonomilerdeki büyük hasar hala giderilemedi.
Dünyada girilen enflasyon sürecinde Türkiye’nin iç dinamikleri ise negatif ayrışmayı getirdi. Yılbaşı gecesi geri sayım esnasında zam takip ettik.
Üzerine Şubat ayı sonunda bir de Rusya-Ukrayna savaşı patlak verince emtia tarafındaki yükselişler, enflasyon ve zam kelimeleri 2022’de sohbetlerin başlığı oldu.
Enflasyonu öldüren adam!
Dünya tarihi ekonomik krizlerle doludur. Hiç bir ekonomik kriz sonsuza dek sürmez ama yeniden düzene girmek ya da verdiği zararları onarmak bazen zor yollardan geçer.
Son günlerde hangi ailelerin yönettiğini bol bol okuduğumuz ABD Merkez Bankası bağımsızlığı ile ünlüdür. Bu bağımsızlığı kazanmak tabii ki kolay olmamıştır.
Doların sahibi ABD’nin tarihinde yüksek enflasyon sürecinden çıkışın yolunu bulan bir Merkez Bankası Başkanı var: Paul Volcker!
Ekonomi tarihinde adeta bir bağımsızlık sembolü gibi anılan Paul Volcker, çok kritik bir enflasyon mücadelesi vermiş, zor da olsa ‘enflasyonu öldüren adam’ olarak tarihe geçmiştir.
Fiyat istikrarını ‘egemen kılan’ Merkez Bankası Başkanı
Cumhuriyet Gazetesi’nde Volcker’ın vefatı sonrasında Prof. Dr. Erinç Yeldan şunları söylüyor:
Paul Volcker, 1970’lerin ikinci yarısında yükselişe geçen enflasyonun ve enflasyonist beklentilerin belini kıran ve Amerikan ekonomisinde “fiyat istikrarını egemen kılan” başkan olarak tarihe geçmişti.
Amerika Başkanı Jimmy Carter tarafından 1979’da görevine atanan Volcker, 1987’ye kadar FED Başkanı olarak görev yaptı; daha sonra da 2008 küresel krizine karşı Başkan Obama tarafından kurulan “Danışmanlar Kurulu”nda 2009 – 2011 arasında başkan olarak görev aldı.
En büyük sorun: Enflasyon
Dünya Gazetesi’nden Sadi Özdemir TCMB’nin faiz indirimlerine başladığı 2021 Eylül toplantısı sonrasında bir yazısında ise şöyle anlatıyor:
1970’lerin, petrol şokuyla sarsılmış ABD’sinde yüksek enflasyon en büyük sorundu.
Öyle ki çift haneli olmuş enflasyonun daha da yükselmesinden çok korkuluyor, çözüm için ‘ulusal seferberlik ilan edilmesi’ öneriliyordu.
20 Ocak 1977’de ABD Başkanlık koltuğuna oturan Demokrat Partili Jimmy Carter çift hanelere tırmanan enflasyonun en büyük sorun u olduğunu biliyordu.
Bu mücadelede en önemli kurumun da ABD Merkez Bankası (FED) olduğuna ve bu kurumun itibar kazanması gerektiğine inanıyordu.
Astronomik faiz artırımı!
Carter, 1979’da New York Fed başkanı Paul Volcker’a teklifte bulundu. Volcker, ‘görevi kabul şartı’ olarak Carter’dan üç konuda teminat istedi.
Fed yönetiminde tam bağımsızlık,
enflasyonla mücadelede tam odaklanma,
çok daha sıkı para politikası için tam yetki.
Bu talepleri kabul etmek her siyasinin yapabileceği şey değildi. Çünkü ağır bir acı reçete uygulanmasına işaretti ama Carter bu isteklerin hepsini kabul etti. Volcker, Mart 1980’de yüzde 14,7 ile zirve yapmış enflasyonu düşürmek için 1979’da yüzde 11,2 olan fonlama (politika) faizini, 1981’de önce yüzde 20’ye sonra yüzde 21,5’e yükseltti.
Ülkede kıyamet koptu… Ancak, geri adım atılmadı.
Biraz sabredince ne mi oldu?
Enflasyon 3 yılda düştü.
1982’nin başından itibaren enflasyon sert şekilde geriledi ve 1982 sonunda yüzde 4, 1983’te de yüzde 3 mümkün oldu.
Enflasyon gerilediği için faizler de kendiliğinden düştü. 1983’te, ABD Başkanı Ronald Reagan’dı ve Reagan da Volcker’ı atadı. Ömrünün son yıllarında Barack Obama’ya da danışmanlık yapan Volcker, 8 Aralık 2019’da öldü. Kendisi ölümünden önce ‘enflasyonu öldüren adam’ olarak tarihe geçmişti.
“Ekonominin sağlığındaki bozukluğun şiddeti bu kararı almaya mecbur etti”
T24’te Cemal Tunçdemir ise faiz kararının sonrasında ekonomideki değişimi şöyle anlatıyor:
Volcker çok sonradan bu kararlarını ‘ameliyat kararına’ benzetmişti, ‘’Alması kolay bir karar değildi ama ekonominin sağlığındaki bozukluğun şiddeti bu kararı almaya mecbur etti’’.
Amaç, borçlanmayı oldukça pahalı hale getirmekti. Tüketiciler önceki kadar tüketemeyecek, işyerleri yatırım yapamayacaktı. Ekonominin harareti düşürülecekti. Aralık 1980’deki bu karar ABD’yi derin bir durgunluğa soktu. Özellikle inşaat ve konut sektörü büyük çöküş yaşadı. Yüzlerce banka battı. İşsizlik yüzde 10’a yükseldi.
“Ekonomi yeniden büyümeye geçti”
Öfkeli ev sahipleri Merkez Bankasına evlerinin anahtarını postaladı. Çiftçiler traktörleriyle Washington DC’de FED’in binasının olduğu C Street’e girip yolu trafiğe kapattı. FED binasına girişleri engellediler. Paul Volcker’ın posterleri ülkenin bir çok yerinde ‘Wanted (Aranıyor)’ başlığıyla birlikte protesto amaçlı olarak asıldı. Volcker ülkede en nefret edilen kişi haline gelmişti. Ama geri adım atmamakta ısrar etti.
Fakat beklenmeyen bir şey daha oldu.
Ülke ekonomisinin 10 yıldan beridir gittiği olumsuz yön değişti. Ekonomi yeniden büyümeye geçti. 1983’e gelindiğinde enflasyon yüzde 3’e gerilemişti. İnsanlar, sektörler, piyasalar üç yıl öncekinden çok daha büyük ekonomik fırsatlar yaşamaya başladı. ‘Millet düşmanı Volcker’, yıllar sonra ‘ekonomiyi kurtaran kahraman’ olarak anılacaktı artık.
“Bir merkez bankacı için gurur nişanesi”
Prof. Dr. Refet Gürkaynak’ın Volcker’ın hayatını kaybetmesinin ardından yazdığı twit dizisinde şu ifadeler dikkat çekiyor:
Göreve geldikten iki ay sonra oradaki para politikası kurulunu sadece vahşice diye tanımlanabilecek bir sıkı para politikasına geçmeye ikna etmiş olması büyük başarısıdır. Bunun ardındaki iktisadi düşünce ayrı, o düşünceyi satmaktaki becerisi ayrı takdire şayandır.
ABD’deki 1980-82 durgunluğuna Volcker durgunluğu denir. Kendi adıyla anılan, enflasyonu düşürmeye, merkez bankasını güvenilir hale getirip enflasyon beklentilerini kontrol etmeye yarayan bir durgunluğa sahip olmak merkez bankacı için gurur nişanesidir.
İki yıllık Volcker durgunluğunun sonucu ABD’de 2008 krizine kadarki dönemde, 25 yıldan uzun zaman, enflasyonun (ve dalgalanmanın) düşük, büyümenin yüksek olmasıdır. Volcker iyi dengeye geçilmesi için gereken durgunluğun bir seferlik, sonraki kazancın kalıcı olacağını görmüştü.