HABER MERKEZİ / BURSADA BUGÜN
BURSA (İGFA) – Bursa medyasından köşe muharrirleri ile buluşan Eski Bakan Faruk Çelik gündeme dair değerli açıklamalar yaptı. Faruk Çelik’in basın toplantısı, “savaşı başlattı”, “sahaya indi” biçiminde yorumlandı.
Faruk Çelik’in açıklamaları şöyle;
Ülke gündemi ile ilgili bundan sonraki süreçte daha sık bir ortaya geleceğiz. Medyada, demokrasinin en kıymetli ayaklarından olan lokal medyanın desteklenmesi ve yaşatılması son derece kıymetlidir. Ama geneliyle de yereliyle de medyada basın meslek unsurlarının 3’üncü ve 4’ncü hususlarını hepinizin dikkatle okumasının faydalı olacağı niyetine sahibim. Bu çerçevede hareket eden medya anlayışı olmazsa olmaz bir medya anlayışıdır. Ahlak ve tenkit ötesinde iftira atan, menfaat sağlamak için kendi tabirimle ‘besleme’ yürütülen medya anlayışı katiyen olmamalıdır. Ne siyaset ne de basın bu türlü bir anlayışa sahip olmasın ki; hükümet toplumsal medya düzenlemesi yapmak zorunda kalmasın. Hükümet bu düzenlemeyi neden yaptı diye soracak olursanız; ben her kesitten dinliyorum. Sağcı, solcu üzere ayrım yapmadan dinliyorum. Rasgele, mesnetsiz değerlendirmeler yapılıyor. Bunun ismi da gazetecilik oluyor. Bu gazetecilik olduğu sürece ve hesap vermeyen siyaset olduğu sürece Türkiye’de işleri rayına koymanın mümkün olmadığı kanaati içerisindeyim. Özetle; Bursa’da da sayıları az olsa dahi bu işle meşgul olanlar var. Kaynak belirtmeden, kanıt sunmadan iftirayı meslek haline getirmiş ve bunu da meslek haline getirmiş bireyler var. ‘Al parayı, yaz bunu.’ Bunun ismi beslemedir. Eleştiriyi sonuna kadar yapın. Vazife yaptığım müddetler boyunca mahallî basına çok konuştum. Eleştirdiği için bir kere bile mahkemeye verdiğim gazeteci yoktur. Eleştirirseniz sürat alırsınız. Her vakit söylüyorum. Medya bu mevzuda özgür olmalıdır. Tenkitlerini hür yapmalıdır. Ama prestij suikastı yapmamalı ve iftira atmamalıdır.
“CUMHURBAŞKANI İLE 40 YILDIR TOKALAŞIYORUM”
Sürekli İçişleri Bakanı olacağıma dair yazılıp çiziliyor. Güya Ankara’da karargah kurup Süleyman Beyefendi ile atışmaya başladığıma dair haberler üretiliyor. Yapmayın arkadaşlar. Uzun yıllar kabinede birlikte çalıştığım Süleyman Beyefendi ile hakkımda ne olduğu bilinmeyen, asparagas haberler türüyor. 21 Eylül’de Süleyman Beyefendi bana, yapılan haberlerle ilgili, düzenbazlıklarla ilgili kimin yaptığını ortaya çıkarmasını istediğime dair ileti attım. Kendisi de bana; bu türlü şeyleri artık umursamadığını, bu türlü şeylerin kendisini yıprattığını ve mutlulukta verdiğini yazdı. Ardından Alevi Çalıştay’ı yapıldı. Kendisi beni davet etti. Sonrasında da görüştük. Geçenlerde Yusufeli’ye 4 bakan ve Cumhurbaşkanımız ile bir arada gittik. 5’imiz oradaydık ve Cumhurbaşkanımızın karşısına oturdum. Birçok şeyi orada konuştuk. ‘Elini tutmadı, gözüne bakmadı’ üzere şeyler yazılıyor. Bursa’da kaliteyi düşürmeyin. Geyik yapmayın. İşlerinizi geyiğe düşürmeyin. Cumhurbaşkanı ile 40 yıldır tokalaşıyorum. 1 defa de tokalaşmayayım ne olacak yani? Lütfen kişisel anlamayın. Amaç gözetmiyorum. Yapmayın diye söylüyorum.
Ben siyasette AK Parti’nin başarılı olması noktasındayım. Bir evvelki belediye seçimlerinde misyonum yokken 15 gün öncesinden beni Cumhurbaşkanı arayıp, ‘2 puan gerideyiz Bursa’da. Sen hala meskende oturuyorsun’ dedi. Bana program verin, gideyim. 15 gün boyunca herkesin ayağına gittim. Kapı kapı koşturdum. 2023’te Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi büyük bir muvaffakiyet göstererek, finali çok güzel yapması tarafındayım. Türkiye’ye aksaklıkla, eksiklikle, artısıyla, çok büyük hizmetler yaptı.
2023’te aday olup olmadığıma dair sorular soruluyor. Belediye seçimlerinde aday olacakmıymışım. Bunu soranlar siyasetten anlamıyor. AK Parti içindeyse de partiyle alakası yok demektir. Zira 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri var en kıymetli nokta orası. O seçimden sonra neyin hakikat olacağı konuşulur. Siz 2023 seçimlerini alamazsanız neyi alacaksınız?
“MUSTAFA BOZBEY İLE 4-5 KERE GÖRÜŞTÜM”
Mustafa Bozbey ile çok gezdiğim konuşuluyor. Kendisi benim partimin rakibi. Ömrümde 4-5 defa bir ortaya geldiğim olmuştur. 1-2 kez bakanlığım devrinde ziyaretime geldiği de oldu. Etkinliklerde merhabalaştığımız oluyor. Ne var ki bunda? Ankara’da da hiç varsayım etmediğiniz isimlerle de görüşüyorum. Herkesle irtibatımız var.
Ruhsatlı Bağ Meskeni Açıklaması
Tarım Bakanlığı 5 dönüm üzerindeki alanlara bağ konutu ruhsatı veriyor. Aldığımız bağ meskeni ruhsatıdır. 75’er metrekareden 2 katlı 150 metrekare bağ meskeni, 70 metrekare depo ruhsatı var. Niyetimiz dahi yokken konut sahibi olmuş olduk. Kestel Belediyesi’nden arkadaş ruhsat verirsem devletin size torpil yaptığını muharrirler. Halbuki bu benim hakkım. O vakit belediyeden bu işi yapmayıp Tarım Vilayet Müdürlüğü 6900 metrekare alana ruhsatımı aldım. Bu herkese açık bir hak. 5 dönüm üzerinde yeriniz varsa Tarım Vilayet Müdürlüğü, belediye, Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’nden birine gidip hakkınızı alabiliyorsunuz. Lakin işin merkezi Tarım Vilayet Müdürlüğü’dür. Aylarca yazdınız. Maksadınız Faruk Çelik lekelensin. Ben Bursa’ya ne ziyan verdim? Çalışmıyor muydum, sorun mu çözmüyordum, milletle samimi değil miydim? Büyükşehir Belediyesi için en büyük takviyesi ben verdim. İlçe lideri, vilayet lideri istesin en büyük takviyesi ben veririm. İnşaat ustasının oğlu gelmiş, 11 sene bakanlık yapmış. Ben istediğim için olmadı bunlar, büsbütün nasip. Ben o denli düşünüyorum. Mehmet Ülger Beyefendi darbeden sonra aday olmuşta olmuş. En sonunda genel lider adayı olmuş. Hiçbirine seçilememiş. Yani isteseniz de olmuyor. Nasip işi bu işler. Bursa’da da örnekleri var.
Bir mutfakla 12 metrekare mesken var. Görseniz utanırsınız. Sözcü Gazetesi bunu villa diye lanse etmiş. Uludağ’daki otellerle kıyaslanmış. Bu bina ruhsatlıdır. Gidip görebilirsiniz.