Gerçek ve hukuksal şahıslar, vadesi 1 Ekim’den evvel dolan karşılıksız çek, protestolu senet ve tüm kredi borçlarını 1 Temmuz 2023’e kadar ödemesi yahut yapılandırması durumunda, Risk Merkezi nezdindeki kayıtları dikkate alınmayacak.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), karşılıksız çek ve protestolu senetler ile kredi ve kredi kartları borçlarına ait kayıtların dikkate alınmaması hakkında kanuna eklenen süreksiz unsura ait bilgilendirme notu yayımladı.
Nota nazaran, düzenleme gerçek ve hukuksal şahısların karşılıksız çek, protestolu senet, ferdi ve ticari nitelikli kredi kartı dahil tüm kredi borçlarını kapsıyor.
Borçların vadesinin 1 Ekim’den evvel olması ve bu tarih prestijiyle kısmen yahut büsbütün ödenmemiş olması gerekiyor.
Söz konusu borçların 1 Temmuz 2023’e kadar tamamının ödenmesi yahut tekrar yapılandırılması durumunda, Risk Merkezi nezdindeki kayıtlar, bankalar ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacak.
Öte yandan vadesi 1 Ekim’den sonra olan borçlar, düzenleme kapsamında olmayacak.
Borç ödeme yahut yine yapılandırma talepleri, borcun bulunduğu banka ve/veya finansal kuruluşa başvurularak yapılabilecek. Talebin olumlu karşılanması, banka yahut finansal kuruluşun ticari kararına bağlı olacak.
İLGİLİ SÜREKSİZ MADDE
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına Ait Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna eklenen süreksiz unsur şöyle:
“Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 1 Ekim’den evvel olup da kullandığı nakdi ve gayrı nakdi kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ait ödemelerini aksatan gerçek ve hükmî şahısların, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek bireylerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve öteki kredi borçlarına ait TBB Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, kelam konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 1 Temmuz 2023’e kadar tamamının ödenmesi yahut yine yapılandırılması halinde, bu bireylerle yapılan finansal süreçlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.” (AA)