İran’ın başkenti Tahran’da Astana Üçlü Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya geldi.
Zirvede açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü ve güvenli geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden birisidir” açıklamasını yaparken; “Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan sökülüp atılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Üçlü Zirve’nin ardından, ilk sözü alan İran Cumhurbaşkanı, “Astana formatı Suriye’nin güvenliğinin garantisi olmuştur. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü sağlanmalı. Amerikalıların Fırat’ın doğusundaki varlığı kabul edilebilir değil ve onların buraları terk etmesi gerekiyor.” dedi.
Putin: Suriye Zirvesi yapıcı ve yararlıydı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran’ın başkenti Tahran’daki Üçlü Suriye Zirvesi’nin yapıcı ve yararlı geçtiğini belirtti.
Zirvenin ardından açıklama yapan Putin, “Suriye’deki çözüme yardım amacını taşıyan Astana sürecinin garantör ülkelerinin liderleri arasındaki görüşme gerçekten yararlı ve içeriği açısından oldukça zengindi. Sayın Raisi ve Sayın Erdoğan ile ciddi ve yapıcı havada, Suriye’deki işbirliğimizin temel yönlerini ayrıntılı olarak değerlendirdik” ifadesini kullandı.
Erdoğan: DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir
Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi’nin basına açık kısmında gerçekleştirdiği konuşmasında konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bu formatta en son 2019’da Ankara’da bir araya gelmiştik. Önümüzdeki dönemde İnşallah daha sık görüşme fırsatı bulacağız. Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir. PKK, YPG, hepimizin ortak meselesidir. Bugüne kadar sergilediğimiz işbirliğini sürdürerek bu hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan sökülüp atılmasıdır. Türkiye güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle sivil kaybını korumuş, hem de Suriye toprak bütünlüğüne önemli destek vermiştir.
Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve nasıl adımlar atılabileceğini istişare edeceğiz. Suriye halkının ihtiyaçlarının kesintisiz idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. Terör örgütlerinin sınırlarımızdan tamamen 30 km öteye çekilmesi zamanında yapılması. Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür.
Terör yuvalarının temizlenmesi çoktan gelmiştir. Anayasa Komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş bugüne kadar 8 defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan 9. toplantının ertelenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki Anayasa Komitesi’nin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Toplantı, BM’nin kolaylaştırıcılığıyla BM merkezlerinden birinde görüşülerek sağlanmalıdır. Rejimin tavrı ise birlikte başlattığımız bu süreci baltalamaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci öncü rolünü kaybetmemelidir.
Rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum. İdlib’de biraz da olsa sükunet varsa bu Astana sürecinin sonucudur. İdlib’deki ateşkesin ihlal edilmemesi bu bakımdan önemlidir. Özellikle sivil yerlerini hedef alan saldırılar süreci baltalıyor. Sizlerin İdlib’deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Şehitler verme pahasına kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardeşimizi geçici olarak misafir etmektedir.
“Suriyelilerin onurlu dönüşü temin edilmeli”
Suriyelilerin topraklarına huzurla, güvenle onurlu dönüşü temin edilmelidir. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye’den 500 binden fazla Suriyeli döndü. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacakları geri dönüşler için önemlidir. Heyetlerimizin bu konuda istişarelerini artırması yönündeyim. Bu krizi biz çıkarmadık, külfetinin de bize yüklenmesi doğru değildir. Suriye’nin kuzey batısındaki durum özellikle dikkat çekiyor. 4 milyon Suriyeli uluslararası yardımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye her türlü desteği vermiştir. Astana ortaklarımızdan da aynı anlayışı bekliyorum. BM’nin yardımların devam etmesi Suriye’deki krizi önleyecek yegane yöntemdir.
Reisi: Suriye’de teröre karşı ortak çabamızı sürdüreceğiz
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin Suriye krizine siyasi çözümü ve bu konuda her türlü inisiyatifi desteklediğini belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Reisi, Türkiye-Rusya-İran arasında başkent Tahran’da düzenlenen “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”nın açılışında konuştu.
ABD’nin Suriye’deki “gayrimeşru” varlığının bu ülkede istikrarsızlığa neden olduğunu belirten Reisi, “İran, Suriye’yi daha güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir. Zengin petrol bölgelerini yağmalayan ABD mümkün olduğunca çabuk Suriye’den çekilmelidir.” dedi.
Reisi, Suriye’yi istikrara kavuşturmanın tek yolunun, bu ülkenin ordusunun sınırlarda güçlü mevcudiyeti ve Esed rejiminin komşu ülkelerle iş birliği olduğunu savunarak, “Suriye sınırlarının ihlali terörle mücadeleye yardımcı olmamıştır.” ifadesini kullandı.
“İran, Suriye krizine siyasi çözümü ve bu konuda her türlü inisiyatifi destekliyor.” diyen Reisi, Suriye’nin kaderinin dış müdahale olmadan Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Reisi, Suriyeli mülteciler konusuna da değinerek, “Bu mesele çok önemlidir. Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Suriyeli mültecilerle ilgili krizi çözme sorumluluğunu taşıyor. Bu konuda yapılacak her türlü girişimi destekleyeceğiz.” diye konuştu.
ABD’nin tek taraflı politikalarını, Suriye ve diğer ülkelere yönelik yaptırımlarını da kınayan Reisi, bu yaptırımların ülkelerin egemenliğiyle çeliştiğini vurguladı.
Suriye’de askeri çözüm yolunu desteklemediklerini belirten Reisi, “Suriye’deki krizin başlamasının üzerinden 11 yıl geçti ve İran, hala krizin tek çözümünün siyasi olduğuna ve askeri çözümün durumu daha da kötüleştireceğine inanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Reisi, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarının ve Golan’ın işgalinin bu ülkenin egemenlik haklarının ihlali olduğunu kaydetti.