Altında ‘susuz yaz’

Evrim KÜÇÜK

Altın hala güvenli liman mı? Bu soru uzun zamandır aslında gündemi meşgul ediyor. Rusya – Ukrayna savaşı başladığı tarihte riskli varlıklardan çıkışlar hızlanmış ve altın değerlenmişti. Ancak Fed’in faiz agresif faiz artışı için harekete geçmesiyle altında 1.700’lü seviyelere kadar geri çekilmeler yaşandı. Çünkü resesyon endişeleri neticesinde talep dolar tarafına kaymış durumda.

Altın, zor bir yaz geçirdi. Ağustos ayını yüzde 2 düşüşle tamamladı ve art arda 5 ay gerilemiş oldu. ABD doları bazında yılbaşından bu yana gerileme yüzde 5 oldu. Altın ETF’lerinden temmuzda 81 ton çıkış yaşandı. Ağustosta art arda dördüncü ay kayıp verildi ve 2.9 milyar dolar büyüklüğünde 51 ton çıkış yaşandı.

1.700’ün altında tepki alımı geliyor

Bu hafta da satıcılı seyir gözlendi. Ancak satışlar 1.700 doların hemen altında yavaşladı. Ons altında 1.680 dolar seviyesi 2020 yılından bu yana önemli bir destek olarak çalışıyor ve bu bölgeye yaklaştıkça tepki alımları geliyor. Fed’inin şahin duruşu altında baskı yaratıyor fakat risk unsurları fiyatlamada şimdilik denge yaratıyor.

Uzmanlara göre altın bu hafta kendini attığı 1.715 doların üzerinde kalırsa yukarı yönlü tepki alımları devam edebilir. Yukarıda 50 ve 22 günlük hareket ortalamasının birleştiği 1.750 dolar seviyesi güçlü direnç konumunda. Buranın üzerinde alımların güçlenmekte başarısız olması analistlere göre altını yeniden bir satış baskısıyla karşı karşıya bırakabilir.

Kısa vadede, Fed dahil başlıca merkez bankalarının faiz artırmaya devam etmesi bekleniyor. Bununla birlikte yatırımcılar ABD faiz artırım döngüsünün yeni yılda fazla ileriye gidemeyeceğini düşünüyor. Piyasalar, Fed’in 2023’ün ikinci çeyreğinin sonlarında rotayı tersine çevirebileceğini fiyatlıyor. Zira ekonomik durgunluğun Fed’i faiz politikasını yeniden düşünmeye zorlayacağı görüşü hakim.

Orta ve uzun vadede resesyon altına yarabilir

Nitekim ABD’de ve başka yerlerde resmi bir resesyon olasılığı artmış görünüyor. Analizler ise altının ABD resesyonları sırasında, özellikle de yüksek enflasyonla aynı zamana denk geldiklerinde, en iyi performans gösteren varlıklardan biri olduğunu gösteriyor. Bu dönemlerde altının getirisi, ABD Hazine tahvilleri ve şirket tahvilleri hariç ana varlık sınıflarından daha yüksek olduğu dikkat çekiyor. Bu, altının tarihsel olarak stagflasyon koşullarında da iyi performans gösterdiğini gösteren önceki analizlerle örtüşüyor.

YILBAŞINDAN BU YANA YÜZDE 30.2 YÜKSELDİ

Altın en iyi performansı TL cinsinden gösterdi

Ons altın ABD Doları, İngiliz Sterlini, Euro ve Japon Yeni karşısında farklı yönlerde fiyatlanıyor. Dolar karşısında hezimet yaşayan altın, diğer bazı para birimleri cinsinden daha iyi performans gösteriyor. Dünya Altın Konseyi’nin başlıca para birimleri bazında yaptığı değerlendirmeye göre 31 Ağustos itibariyle bakıldığında altın yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 5 değer yitirdi. Aynı dönemde Euro cinsinden yüzde 5, Japon Yeni cinsinden ise yüzde 14.4 değer kazandı. Ons altın İngiliz Sterlini bazında ise yüzde 10 yükseliş kaydetti. Altın; İsviçre Frangı, Hindistan Rupisi, Çin Yuanı ve Kanada Doları olarak ise sırasıyla yüzde 1.8, yüzde 1.8, yüzde 2.8 ve yüzde 0.8 yükseldi. Söz konusu dönem içinde ons/TL olarak yükseliş yüzde 30’un üzerinde oldu. Ons altın bu dönemde en yüksek 32 bin 264 TL civarından satıldı. En düşük seviye ise 23 bin 543 dolar oldu.

Gram tarafında Dolar/TL ağır basıyor

Gram altın tarafında ise durum biraz daha farklı. Gram altında ons altın fiyatlamaları etkin olsa da ana etmen Dolar/TL tarafındaki fiyatlamalar. Ons tarafındaki gerilemeyle 996 seviyesine indikten sonra Dolar/ TL’deki yükseliş ile gram altın yeniden 1015 bandına geldi. Buranın üzerinde 1023.50 bölgesi uzmanlara göre direnç olarak izlenebilir. Geri çekilmelerde 996 ve 980 uzmanlara göre destek oluşturabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir