Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü köşesinde, ABD’de yargılanmasına başlanan Sezgin Baran Korkmaz’la ilgili “dudağım uçukladı” dediği bir dolandıcılık olayını yazdı.
“Bizimkiler ise İçişleri Bakanı ve yargıdaki kimi isimler eliyle, elinde tuttuğu SBK’ye, adeta ‘kaç’ dedi. Kaçan kuş, ABD’nin eline fikir de kara kara düşünür oldu. Yanlış anlamayın. Ya adalet yerini bulursa diye değil. Ya SBK, tıpkı İstek Sarraf üzere, Türkiye’de kimlerden yardım aldığını açıklarsa diye” diyen Terkoğlu, “Yargı, görülmeyecek süratte SBK’nin mallarındaki önlemi kaldırmış, yurtdışı yasağını sonlandırmıştı. Bu işi yapan yargı mensupları kısa müddette en üstlere tırmanmıştı. Bu da neyin ne olduğunu özetliyordu” ifadelerini kullandı.
Terkoğlu, iş insanları F.T. ile Ahmet Uzuner’in iştiraklerinin sonlanmasından sonra F.T.’den alacaklı olduğunu söyleyen Uzuner’in Sezgin Baran Korkmaz’a “başvurduğunu” söyledi.
Mahkeme tutanaklarından kısımlar aktaran Terkoğlu şu sözleri kullandı:
“İlk kademede F.T’nin meskeninin yakınında bir dükkân tutulmuş, F.T. buradan izlenmişti. Savcının uydurması değil. Evrakta var. Kelam konusu uyduruk dükkânı hem komşuları hem de göstermelik çalışanlar tespit ediyor.
Otoshow isminde bir araba mecmuası var. Birçok kişinin meskenine gönderilen bir dal mecmuası. Bir gün F.T’nin kapısı çalındı. Kurye kıyafetli adam, Otoshow mecmuası getirmişti. Karşılığında imza aldı. Yetmedi, geri döndü, ‘tam çıkmamış’ diyerek bir daha imza aldı.
Ancak gelen ne nitekim kuryeydi ne de kaygısı mecmua getirmekti. SBK’nin adamı Murat Akkuş’un ta kendisiydi. Günlerce F.T. izlenmiş, hakkında istihbarat toplanmış, eli eseri imza kurye taklidiyle alınmıştı. Dükkân da bu işten sonra kapatılmıştı.
Sonra…
2011 yılında, F.T’nin borçlu olduğuna dair 12 milyon 680 bin bedelli bir senet ve protokol yazıldı. Senete ve protokole bu imzalar aktarıldı. Akabinde Karadeniz Ereğli 1. İcra Müdürlüğü’nden icra kararı aldırıldı. F.T’nin işyerine, o gün, ‘icraya geldik’ diyerek adeta büyük bir kalabalık yığıldı.
Gelgelelim, F.T., ‘böyle bir senet imzalamadım’ diyordu. Önce icrayı mahkemeyle durdurdu. Sonra senedin geçersizliğinden şikâyet etti. Uzman, kelam konusu senedin öteki bir evraktan kopyalanarak üretildiğini, jelatin ve yapışkan kalıntılarını göstererek, somut kanıtlarla anlattı. Derginin geldiği günün kamera kayıtlarına, açılan uyduruk dükkâna ulaşıldı.
Telefon kayıtlarıyla da bağlantısı çıkarılan şebeke hakkında karar, 1 Nisan 2021 günü yazıldı. Mahkeme SBK’ye ‘resmi evrakta sahtecilik’ten 2 yıl 6 ay, ‘nitelikli dolandırıcılık’ hatasından 3 yıl 4 ay, toplamda 5 yıl 10 ay mahpus cezası verdi. Öteki sanıklar da ‘resmi evrakta sahtecilik’ cürmünden 2 buçukar yıl ceza aldı.
Elbette karar okunurken SBK çoktan yurtdışına çıkmıştı. Son gelişmeye nazaran ise geçen 27 Mayıs’ta, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararın onanmasını istedi. Evrak artık Yargıtay yargıçlarını bekliyor.”