Politika Enstitüsü Danışmanı, Erdek Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. Ceyhun Çiçekçi, “Bölgesel konjonktür İsrail ile çok da ortak hareket edebilecek bir yapıda değil. Türkiye açısından karşılıklı büyükelçi atanması ABD yönetimiyle bir arka kapı diplomasisi yapılabilmesi açısından kıymetli” dedi.
Dr. Ceyhun Çiçekçi, Türkiye ve İsrail’in karşılıklı olarak büyükelçi atamasını ve normalleşme sürecini değerlendirdi. Büyükelçilerin atanmasının başlı başına bir anlam taşımadığının altını çizen Çiçekçi, “Büyükelçilerin atanması demek iki ülkenin diyalog zeminini istikrarlaştırması anlamına gelir. Bir diyalog kanalının tesis edilmesi anlamına geliyor. Bu diğer bütün faktörlerden bağımsız bir faktör değil. Büyükelçilerin karşılıklı olarak atanması ilişkilerin önceki düzeyine nazaran bir iyileşme göstergesi ama normal şartlarda diplomatik teamüller gereği ülkeler eğer karşılıklı diplomatik tanıma söz konusuysa birbirlerine büyükelçi atarlar” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı Herzog’un açıklamaları Yunan dostlarına bir mesaj”
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un “İsrail ile Türk halkları arasındaki daha fazla ekonomik ilişkileri, karşılıklı turizmi ve dostluğu teşvik edecek önemli bir gelişme” açıklamasını değerlendiren Dr. Çiçekçi şöyle devam etti:
“Burada bence çok hassasiyetle seçilmiş birtakım ifadeler var. Ekonomik ilişkiler, turizm ve dostluk gibi. Bu tip ifadeler kullandığınız zaman ilişkinin sınırını da belirlemiş oluyorsunuz. İlişkilerinize bir üniforma biçmiş oluyorsunuz. ‘Biz Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz, şu sebeplerden dolayı’ demiş oluyorsunuz. Bence çok hassasiyetle seçilmiş kavramlar. 1990’lı yıllarda Türkiye ile İsrail askeri bir iş birliği içerisindeydi. Bu 2010 yılında Mavi Marmara olayına kadar devam etti. Fakat şimdi 2010’lu yıllar itibarıyla hem Yunanistan hem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile İsrail’in özellikle askeri ilişkileri gelişti. Bence özellikle Yunan dostlarına mesaj vermeye çalışıyorlar. ‘Türkiye ile ilişkilerimizi normalleştiriyoruz. Ancak şu sebeplerle normalleştiriyoruz. Daha fazlasında gözümüz yok, amacımız yok. Onun için sizler mutedil olunuz. Kaygıya kapılmayınız’ gibi. Aslında Yunan dostlarına açıklama söz konusu.”
“Türkiye ile İsrail özellikle ticaret partnerliği noktasında siyasi krizlerden hiçbir zaman etkilenmedi”
Dr. Çiçekçi, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi yönünde yeni bir gelişmenin olmadığını vurgulayarak, “Türkiye ile İsrail özellikle ticaret partnerliği noktasında siyasi krizlerden hiçbir zaman etkilenmedi. Bu son derece belirgin bir gerçek. Bütün Türkiye-İsrail ticaretinin gidişatına bakarsanız bunu görebilirsiniz. Politik istikrarsızlıklarla eşleştirirseniz bunu görebilirsiniz. Herhangi bir politik kriz anında ekonomik ilişkilerde herhangi bir kesinti olmuş değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesinin yalnızca büyükelçi ataması şeklinde olması durumunda çok anlamlı olmayacağına dikkati çeken Çiçekçi, askeri veya istihbari alanda birtakım gelişmeler yaşandığı durumda bunun anlamlı olacağını söyledi.
“ABD yönetimiyle bir arka kapı diplomasisi yapılabilmesi açısından kıymetli”
Türkiye açısından İsrail ile normalleşmenin özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimiyle ilişkiler bağlamında önemli olduğunun altını çizen Dr. Çiçek, “Çünkü bölgesel konjonktür İsrail ile çok da ortak hareket edebilecek bir yapıda değil. Türkiye açısından karşılıklı büyükelçi atanması ABD yönetimiyle bir arka kapı diplomasisi yapılabilmesi açısından kıymetli. İsrail açısından da (İsrail Başbakanı) Yair Lapid’in bir diplomatik barış hikayesine ihtiyacı olduğunu görüyoruz. İsrail’in tekrardan seçimlere gideceğini düşünürsek bunu Başbakan Lapid’in bir politik sermaye olarak kullanmak istediğini gözlemliyoruz” dedi. – ANKARA