En enternasyonalist oydu

Eylemlerinin hiç bir işe yaramadığı zamanla anlaşıldı. Zaten o da hapishaneden çıktığında gazetecilere “o zamanlar farklıydı. Zarar verdiğim masum insanlardan özür diliyorum” diyerek bunu kabul etmiş oldu. Tam yirmi yıllık bir mahkumiyetin ardından serbest bırakılan Fusako Shigenobu, 68 gençlik hareketlerinin verdiği ilhamla o dönem dünyanın çeşitli ülkelerinde ortaya çıkan fokocu örgütlerden birinin, 1971’dekurulan Japon Kızıl Ordu’sunun kurucularındandı.

Her yerde emperyalizme vurmak

Eylem alanı olarak sadece Japonya’yı değil, “emperyalizme her yerde vurulabilir” düsturu doğrultusunda çeşitli ülkelerde ses getiren eylemler yapan bir örgüttü Japon Kızıl Ordusu. 1975’te Malezya’nın Kuala Lumpur kentindeki ABD Konsolosluğu’nun ele geçirilmesi de dahil olmak üzere birçok saldırıyı üstlenmişti örgüt. Bu tür örgütler içinde yer alan az sayıda kadın liderden biri olan Shigenobu da Hollanda’da 1974’te Fransa Büyükelçiliği kuşatmasını planlamaktan suçlu bulunmuştu. Japon Kızıl Ordusu, 1975’te Malezya’nın Kuala Lumpur kentindeki ABD Konsolosluğu’nun ele geçirilmesi de dahil olmak üzere birçok saldırının sorumluluğunu üstlenmişti.

Japonya gibi bir toplumda ağır feodal anlayışların biçimlendirdiği o geleneksel yapıyı kırarak nasıl ortaya çıktığına şaşırırdık ama enternasyonal mücadelede anlayışına hayranlık duyardık bu örgütün. Çünkü militanları aynı zamanda Filistin direnişinde de yer alıyordu. Örgütün 1972’de İsrail’in Tel Aviv yakınlarındaki Led havaalanına düzenlediği saldırıda 28 kişi ölmüş çok sayıda kişi da yaralanmıştı. Saldırıda yaralı yakalanan militan Kozo Okamoto, 1985’te İsrail ile Filistin güçleri arasında yaılan esir değişimi sırasında serbest bırakıldı. Kimi kaynaklar Lübnan’da olduğu söylenen Okamoto ile bir kaç militanın Japon yetkililer tarafından arandığını belirtiyor.

Örgüt demek o demekti

Gösterdiği enternasyonal dayanışmaya sempati duymakla beraber savunulacak eylemler gibi düşünemezdim bu saldırıları. Shigenobu, düzenlenen saldırıların hiç birinde yer almadı. İyi bir yönetici, planlamacı idi. Örgütün aslında o demek olduğunu, tutuklandıktan bir yıl sonra örgütü dağıttığında anlamıştık. Yirmi yıl hapis cezasına nasıl dayandığına da hayret ediyorum, çünkü tutuklandığında kanserdi.

ABD düşmanı olmasında belki de Nagazaki’ye atılan atom bombasının da etkisi vardır. Bomba atıldıktan iki yıl sonra doğmuştur, hem fiziksel hem de ruhsal etkileri doğduğu sırada hala süren felaketin sonuçlarından çocukken haberdar olmuştur. Savaştan sonra binbaşı olan babasının Japonya’nın yenilgisinden sonra bakkal dükkanı açarak aileyi hayatta tutma çabasına tanık olması da erken olgunlaşmasına yol açmıştır. O nedenle duyarlıdır, politikayla ilgilidir. 20 yaşında girdiği Tokyo Üniveritesi’nde Ortadoğu’yla ilgilenmeye başlar. Hiç bitmez ilgisi. Otuz yıl Ortadoğu’da yaşar Shigenobu. Kızı Maya da 1973’te Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) militanlarından biriyle yaşadığı ilişkiden doğmuştur.

Aşkı Ortadoğu’ydu

Japonya, 1960 – 70 arası Vietnam Savaşı sırasında ABD hükümetinin ülkede asker bulundurma isteği nedeniyle protestolarla çalkalanıyordu adeta. Bu gelişmeler Shigenobu’nun hızla sol hareketlerin içinde yer almasına yol açar. Enternasyonal savaşçı olmaya karar verdiği için de 25 yaşındayken ülkesini terk eder.

Tam 22 yıl sonra hapishaneden çıktığında üstünde “Filistin’e Özgürlük” yazan kefiye vardır. Hala enternasyonal duygularla bağlıdır Filistin davasına. Bu yüzdendir ki Shigenobu’nun serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladığını duyuran Filistin Gençlik Hareketi, onu “Filistin halkının ve mücadelesinin ömür boyu yoldaşı” olarak nitelendirmekte çok haklıdır.

Eylemleri yanlıştı, sivillere, masumlara zarar verdi ama bir başka halkı koşulsuz sevdi. Kalbinin başkaları için de atmasına hep hayran oldum. İnsanlığı tek bir aile olarak görmesine de.

İnsanlığın unutulduğu, başka ulustan insanlara acımasızca davranılan günümüzde Shigenobu’nun yeri kalbimdedir.

Sağolasın yoldaş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir