Süper Lig’in 24’üncü haftasında Fenerbahçe ile Kasımpaşa karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu’nda saat 19.00’da başlayan maçta hakem Ali Şansalan düdük çaldı. Ali Şansalan’ın yardımcılıklarını ise Abdullah Bora Özkara ve Bahtiyar Birinci üstlendi.
FENERBAHÇE SOYUNMA ODASINA ÖNDE GİTTİ
Maça baskılı başlayan taraf Fenerbahçe olsa da Kasımpaşa kısa müddette dengeyi sağladı. Birinci 20 dakika golsüz eşitlikle geçildi. Fenerbahçe, 21’inci dakikada öne geçti. Fred’in savunma gerisine gönderdiği topa Opoku istediği üzere dokunamadı ve top En Nesyri’de kaldı. En Nesyri ceza alanı çizgisi üzerinden kaleci ile karşı karşıya kaldığı durumda yaptığı vuruşla fileleri havalandırdı: 1-0. Müsabakanın birinci yarısı Fenerbahçe’nin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.
EN-NESYRİ KADIKÖY’Ü COŞTURDU
İkinci yarıya da baskılı başlayan Fenerbahçe, 52’nci dakikada 2’nci golü buldu. Kasımpaşa savunmasında Rodrigues’in uzaklaştırmak istediği topu kazanan Mert Müldür, sağ çaprazdan ceza alanına girdi. Mert Müldür’ün pasıyla ceza alanı çizgisinin bir adım içinde kaleyi cepheden gören durumda buluşan Oğuz Aydın, gelişine yaptığı vuruşla sol köşeden topu ağlara gönderdi: 2-0. Kasımpaşa, 62’nci dakikada farkı 1’e indirdi. Sağ taraftan Winck’in ceza alanında ortasına güzel yükselen Fall, baş vuruşuyla topu ağlarla buluşturdu: 2-1. Sarı-lacivertliler, 71’inci dakikada 3’üncü golü attı. Sol taraftaki Oğuz Aydın’dan pası alan Dzeko’nun orta pasıyla savunma ardına hareketlenen En Nesyri, ceza alanı içi sol çaprazdan kaleci Gianniotis’in üzerinden aşırttığı vuruşla topu ağlara gönderdi: 3-1. Maçta diğer gol sesi çıkmadı ve Fenerbahçe alandan 3-1’lik galibiyetle ayrıldı.
HÜRRİYET MÜELLİFLERİNDEN F.BAHÇE DEĞERLENDİRMESİ
Süper Lig’de haftaya oynanacak olan dev Galatasaray derbisi öncesi Kadıköy’de kusur yapmayan Fenerbahçe’nin galibiyetini Hürriyet muharrirleri Uğur Meleke ile Fırat Aydınus, bugün kaleme aldığı köşe yazısında kıymetlendirdi. İşte o yazılar…
UĞUR MELEKE: FENERBAHÇE’Yİ 3-6-2 OYNATAN ADAM: DZEKO!
Fenerbahçe, 2025’teki 12’nci resmi maçına da üçlü savunma ile çıktı dün. Birkaç maçtaki kısa periyodik istisnalar dışında 3-4-1-2 ana formasyon artık. Dün de Kasımpaşa önünde bu dizilişle müsabakaya başladılar, lakin Mourinho 17 günde oynayacağı 5 karşılaşmayı dikkate alarak önemli bir rotasyon yaptı takımında. Sol stoperde Levent, kanat beklerde Mert Müldür-Oğuz, merkezde Mert Hakan, ikinci santrfor rolünde de Talisca’ydı dünkü tercihler. Lakin tüm bu değişikliklerden maçın mukadderatına direkt etki eden bir adedinin altını çizmek gerek:
Fenerbahçe’nin yeni taktiğinin kalbi, beyni, her şeyi Dzeko. Onun alanda olmadığı 60 dakika boyunca oyun konseyimi aksadı. Sınırlar ortası irtibat zayıfladı. Topu ayağına alanın başı karıştı, çünkü alanda herkesin birinci pas opsiyonu olmayı başaran Dzeko yoktu bir saat boyunca. Boşnak yıldız, Fenerbahçe’nin hem en yeterli orta saha oyuncusu, hem de en güzel forveti. Onunla adeta 3-6-2 oynuyor Fenerbahçe. Onsuzsa sayılar anlamsızlaşıyor. Oyun sıradanlaşıyor. Alandaki herkesin gözleri onu arıyor adeta.
KASIMPAŞA DA 3-5-2 OYNADI
Tabii ki Fenerbahçe’nin dün bilhassa 70 dakika boyunca zorlanmasında kredinin birçoklarını da Kasımpaşa’ya vermek gerek. Kasımpaşa da dün 3-5-2 ile başladı maça. Yeni stoper Piatkowski, Opoku ve Yasin’le savunmayı üçledi. Böylelikle yetenekli bekler Winck ve Rodrigues’i öne ittiler. Bilhassa sağ bek Winck son derece tesirli bir maç oynadı dün. Sami Uğurlu ve Hakan Keleş de pek uygun oynatıyorlardı bence Kasımpaşa’yı. İkisinin de ayrılığına mana verememiştim fakat Burak Yılmaz periyodunda de Kasımpaşa’nın tehditkâr oyun standardı sürüyor. Dünkü bol gelgitli ve bol eğlenceli maçın kahramanı elbette Nesyri idi. Fenerbahçe’nin neredeyse her hamle aksiyonunun içinde var. Başıyla, ayağıyla, savunma gerisi koşularıyla, bitmeyen gücüyle dünün de başrolündeydi Faslı santrfor. Olağan ki Dzeko girdikten sonra onun da randımanının arttığının altını çizmek gerek. Nesyri-Dzeko’nun yanı sıra Oğuz, Fred, Winck, Fall ve Hajradinovic de dünün tesirli oyuncuları ortasındaydılar.
FIRAT AYDINUS: FENERBAHÇE, BİR SEFER DAHA EN-NESYRİ VE İKİNCİ DEVRELERDEKİ OYUN FARKIYLA KAZANDI!
Kasımpaşa önünde birinci yarı durum kısırlığı yaşayan sarı – lacivertliler, ikinci 45’te yeniden apayrı bir görüntüdeydi. Kasımpaşa, ayağa pas yaparak çıkıp boş alana atılan uzun ve derinlemesine paslarla Fall ve Da Costa‘yı topla buluşturup Fenerbahçe’yi birinci 20 dakika zorladı. Hele 14. dakikada Rodrigues’in kaçırdığı gol konumunda, ceza alanı içinde güya halı alanda oynar üzere gerçekleştirdikleri pas kombinasyonunu Fenerbahçe defansı izleyerek eşlik etti adeta. Ardından Winck’in getirdiği topta Da Costa ile kaçan gol fırsatı. Bu kısımda orta alanı çok kolay geçilen bir Fenerbahçe gördük.
İLK YARIDA BASKI VE TEMPO YOKTU
İlk yarı Fenerbahçe’de, Dzeko üzere ilerde alıp indirip, topu ayağında tutan ve saklayan bir futbolcunun eksikliği hissedildi. Birinci gole kadar konut sahibi güya Kasımpaşa’ydı. Fenerbahçe’de beklenen iç saha baskısı ve temposu yoktu. Ve konumu olmayan Fenerbahçe, Fred’in uzun pasında Opoku’nun taca yanlışsız oynamak yerine kaleciye verme isteğiyle yaptığı yanılgı sonucunda En-Nesyri ile golü buldu. Tahminen de bu dönem birinci yarılar itibariyle Fenerbahçe’nin en kısır 45 dakikasıydı.
DZEKO ÇOK ÖZEL BİR OYUNCU
Devre ortası soyunma odasında neler oluyorsa artık, Fenerbahçe’nin artık klasik haline getirdiği ikinci 45 dakikalara farklı motivasyonu bir sefer daha kendini gösterdi. Gerçekten ikinci devrenin çabucak başında Oğuz ile golü buldu. Bu golden sonra aslında yerleşmiş bir defans konumunda Fenerbahçe’den 7, Kasımpaşa’dan 3 oyuncu varken, konuk kadro golü buldu. İkinci yarı oyuna giren Dzeko’nun ne kadar farklı ve özel bir oyuncu olduğunu, klasına yakışan bir pas sonucu EnNesyri’ye attırdığı golde gördük. İki gol atan En-Nesyri, yalnızca baş toplarında değil, sol ayağıyla yaptığı tek vuruşlarda da çok mahir olduğunu gösterdi.
ALİ ŞANSALAN İÇİN KOLAY DEĞİLDİ ANCAK ÇOK İYİ MAÇ YÖNETTİ
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu öyle sanıyorum ki, dünkü maçtan sonra Ali Şansalan’ı bu vakte kadar niçin Fenerbahçe karşılaşmalarına atamadığını kendi kendine sorar. Aaa pardon, hakem atamalarını V(F)eTAS yapıyordu gerçek ya! Neyse… MHK, şu an yalnızca Ali Şansalan için değil tüm hakemler için bu üzere yaptırımlardan vazgeçilmeli. Şansalan dün gerek teknik gerek disiplin olarak, verdiği kararların doğruluğu, maçın denetimi, otoritesi ve sakinliği ile son derece hoş bir maç yönetti. Bir gün evvelki Beşiktaş-Trabzon maçında vazife yapan Cihan Aydın’ın akabinde Ali Şansalan’ın başarılı performansı hakemlik ismine sevindirici oldu. Bilhassa Fenerbahçe’nin attığı üçüncü golün, VAR’a bırakılmadan alanda verilmiş bir karar olması da yardımcı hakemlik ve hakemlik ismine son derece olumluydu.
MÜKEMMEL KONSANTRE OLMUŞ
Sanılmasın ki bu maç hakem için kolaydı… 3.5 yıl ortadan sonra bir Fenerbahçe maçına atanmış olmanın getirdiği doğal gerilim, en ufak bir kritik kararda oluşacak baskı, hatta alanda ısınırken tribünden gelecek reaksiyonlar dikkate alındığında, yalnızca Fenerbahçe’nin değil Kasımpaşa’nın da mercek altına aldığı bir maçtı. Hakikaten kolay değildi. Lakin Ali Şansalan çok düzgün konsantre olmuş ve motivasyonunu sağlamış. Bu kadar gerilim ve korkuyu göz önüne aldığımızda tahminen de bu dönem için en uygun hakem idaresi denilebilecek bir performans çizdi diyebiliriz.