Seçimlere ortak bir adayla girme parolasıyla yola çıkan fakat hala adaylarını belirleyemeyen millet ittifakı ortakları, kördüğüm olan mevzuyu çözemez hale geldi. Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Yenişafak Muharriri Mehmet Acet, CHP’li üst seviye bir isimle gerçekleştirdiği görüşmede adaylık konusundaki ayrıntıları köşe yazısında aktardı.
İşte Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili ayrıntıların yer aldığı o dikkat çeken köşe yazısı:
Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarma arayışları, karar verici konumdaki genel liderler ortasındaki görüş ayrılıkları yüzünden uzun müddettir düğümlenmiş bir sorun olarak karşımızda duruyordu.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu Maltepe mitinginde, “Mükemmel bir vazifeye talibiz” diyerek, aday adaylarının oluşturduğu tek sıra hizayı bozup bir adım öne gerçek çıkınca, o düğüm, kördüğüme dönüşmüş oldu.
Nasıl mı?
Anlatayım.
6’lı masada kalan 5 genel lider, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk bakıyor. Bilhassa ittifakın başka büyük ortağı YETERLİ Parti’nin olumsuz yaklaşımı işleri çetrefilli bir halde tutuyor.
Oralardan bazen açıktan, bazen Kemal beyin anlayacağı halde adrese teslim ‘aday olma’ bildirileri geliyor.
Geçenlerde partinin kuruluşundan beri Akşener’in çok yakınında bulunan üst seviye bir isimle yaptığım konuşmadan kimi kesitleri burada paylaşmıştım.
Bu bağlamla bağlantılı olduğu için, ÂLÂ Partili o ismin şu kelamlarını tekrar hatırlatayım:
“Kemal Beyefendi 6’lı masada itiraz olursa mecburen tek aday konusundan vazgeçecek. Ya kendinden vazgeçecek, ya da diyecek ki anlaşıldı tek aday çıkamıyor o vakit çoklu adaya geçelim diyecek. Çoklu adaya geçilince herkes kendi adayını çıkarır.”
Görüldüğü üzere GÜZEL Parti etrafları, çoklu aday seçeneğini önemli bir formda denklemin içinde tutuyorlar.
Çok evvelce, Kılıçdaroğlu kendisi de, “Gerekirse birinci tıpta çoklu adayla seçimlere gidilir” restini çekmişti.
Gerçi bunu bir kez dillendirdikten sonra, gerisini getirmediği üzere, bütün konuşmalarında, ‘6’lı masanın belirleyeceği ortak aday’ fikri üzerinden açıklamalarda bulundu.
ÜST SEVİYE CHP YETKİLİSİ: GENEL LİDER ALTILI MASAYI GÜÇ KURDU, KOLAY DAĞITMAZ
Peki, CHP içinde, Kılıçdaroğlu’nun etrafında nasıl bir hava var?
Kılıçdaroğlu ile yakın bir teşrik-i mesai içinde olan lakin yeniden isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan üst seviye bir CHP yetkili ile telefon konuşmamızda geçenlerin bir kısmını aktarmak isterim.
Konuştuğum isme, “6’lı masa genel liderinizi nasıl kabul edecek?” diye sorduğumda evvel, “Onu bilemem lakin CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Masaya gidecek olan aday, Kemal Beyefendi olacaktır” cevabını verdi.
Diyaloğumuzun devamı ise şöyle gelişti:
-İYİ Partililer, çoklu aday seçeneğini açık tutuyorlar. Buna siz ne dersiniz?
-Valla Kemal beyin adaylığı gönlünden geçirdiği kesinlikle, istediği de kesinlikle lakin Kemal beyefendi, masayı dağıtacak ya da işi çoklu adaya çevirecek bir işin içinde olur mu? Olmaz bence.
-O vakit oradaki direnç devam ederse vazgeçebilir, o denli mi?
-Kemal Beyefendi masayı zor kurdu, kolay dağıtmaz.
Kılıçdaroğlu kapalı toplantılarda bile bu hususa hiç girmiyor.
MYK’da, öteki platformlarda bir ipucu alabilir miyiz diye kendisinin ‘ağzına bakanlar’ boşa uğraş harcıyorlar.
Konuştuğum isme, genel lideriniz birebir görüşmelerde de rengini belirli etmiyor mu diye sorduğumda, “Yok, yok, Kemal beyefendi her zamanki üzere ‘poker face’, biz de sizin üzere biraz merak içinde kalacağız, o denli görünüyor” cevabını aldım.
ADAYIN AÇIKLANMAMASI TAKTİK Mİ? MECBURİYET Mİ?
En başta dediğimiz üzere, 6’lı masada Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şu an için bir takviye gözükmüyor.
Bir tek saklı ortak olarak HDP’nin takviyesinden kelam edilebilir tabi.
‘Yeni CHP’ ile HDP ortasında bir ‘stratejik ortaklık’ durumu kelam konusu.
Hadi canım diyenlere, CHP’nin bir mühlet evvel çok temel bir bahiste klâsik tavrını değiştirerek Irak ve Suriye tezkeresine HDP ile birlikte ‘Hayır’ oyu verdiğini hatırlatmak isterim.
Başka örnekler de verilebilir ancak böylesi temel bir hususta bu türlü bir ortaklaşma kelam konusu ise, bunun ismine pekâlâ ‘stratejik ortaklık’ denebilir.
HDP de bunun farkındalığıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına göz kırpıyor zati.
6’lı masa toplantılarında adayın seçim takvimi aşikâr olana kadar açıklanmaması istikametinde bir karar alındığı biliniyor.
‘Adayın yıpranmaması adına’ denilen bu kararın yeterli bir taktik olduğu düşünülebilir şüphesiz.
Ancak, sanki asıl münasebet bu mu?
Yoksa bu bahse girersek, tansiyon artar, masa dağılır korkusu mu?
Bunlar daha çok tartışılacak.
Ancak şurası kesin:
Ortak bir adayla seçimlere gidilebilmesi için her şeyden evvel ya Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ya da Meral Akşener’in mevcut görüşünü terk etmesi gerekecek.
Şimdilik ikisi de, ortadaki ipi kendilerine hakikat germeye devam ediyorlar.