Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, PKK’lı teröristlerin 9 Ekim 2016’da denetim noktasına düzenlediği taarruzda hayatını kaybedenlerin yakınları, acı dolu günleri unutamıyor.
Şemdinli ilçesine 20 kilometre uzaklıktaki Durak Jandarma Karakolu önündeki denetim noktasına PKK’lı teröristlerce patlayıcı yüklü araçla yapılan atağın üzerinden 6 yıl geçti.
Kontrol noktasında misyon yapan 10 asker ile farklı araçlardaki 8 sivilin şehit olduğu taarruzda yakınlarını teröre kurban veren ailelerin acısı, ortadan geçen vakte karşın dinmedi.
Ailelerinden birçok kişiyi kaybetmenin hüznünü birinci günkü üzere yaşayan yakınları, yıllardır bölgedeki sivil halkı maksat alan terör örgütü PKK’yı ve hücumlarını lanetledi.
Saldırıda eşini kaybeden 4 çocuk annesi Saniye Sönmez, devletin hiçbir vakit kendilerini sahipsiz bırakmadığını söyledi.
“OCAĞIMIZI NİÇİN YAKTILAR?”
Çocuklarıyla hayatını sürdürdüğünü anlatan Sönmez, şöyle konuştu: “Eşimden farklı kalmanın acısı çok büyük. İşitme engelli bir oğlum var. Bazen gece yarısı babasının fotoğrafını getirir, ‘nerede’ diye sorar. Küçücük çocuk bile unutamamış. Eşimin kimseye ziyanı yoktu. Uygun bir insandı. Ocağımızı niçin yaktılar? Öbür şehitlerimize de Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Tıpkı acıyı yaşadığım için onları da çok güzel anlıyorum. Allah kabul etmesin. Çocuklar yetim, eşler sahipsiz bırakıldı. Acımız çok büyük. Çocuklarım baba sevgisi görmedi. Onun anılarıyla avunuyoruz.”
“İNŞALLAH BİZİM YAŞADIĞIMIZ ACILARI KİMSE YAŞAMAZ”
Bir ağabeyi şehit olan biri de yaralanan Seyfullah Uysal da tüm şehitlere rahmet diledi, terör saldırısını kınadı. Aile olarak büyük bir acı yaşadıklarını lisana getiren Uysal, şunları kaydetti:
“Şehit olan ağabeyimle arkadaş üzereydik. Büyük zorluklarla okuttuk. Onun okuması için 4 yıl İstanbul’da çalıştım. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Mezun olduktan sonra fiyatlı öğretmenliğe başlamıştı. Akın sırasında iki ağabeyim de araçtaydı. Biri ağır yaralandı, biri de şehit oldu. Ocağımıza ateş düştü. Allah belalarını versin. Ateş düştüğü yeri yakar. İnşallah kimse bizim yaşadığımız acıyı yaşamaz.”
“BU ACI HİÇBİR VAKİT UNUTULMAZ”
Anne Fehime Uysal da her gün oğlunun fotoğraflarına bakarak hasretini gidermeye çalıştığını belirterek, “Bu suçsuz insanlara yazık değil mi? 16 yıl boyunca bizden uzakta yaşadı. Bizimle yaşamaya başladığı yıl bu olay yaşandı. Oğlumun eğitimine takviye olmak için kışın yün çorap örüp satıyordum. Bu büyük bir zulümdür. Çok fakirlik gördük, çok acı çektik. Oğlum çok çalışkandı. Okusun diye bütün zorluklara göğüs gerdik. Allah kabul etmesin. Bu acı hiç bir vakit unutulmaz. Devletimiz bize yardımcı oldu. Allah razı olsun.” tabirlerini kullandı.
“OĞLUM HAYALLERİNİ YAŞAYAMADAN ORTAMIZDAN AYRILDI”
Kerimhan Erbaş da oğlunun imtihan için vilayet merkezine giderken şehit olduğunu aktardı. Devletin kendilerine sahip çıktığını lisana getiren Erbaş, “Oğlum gencecikti, hayalleri vardı. Hiçbirini yaşayamadan ortamızdan ayrıldı. Acımız çok büyük. Oğlumun acısını her vakit yüreğimizde hissedeceğiz. Mezarını da daima ziyaret ediyoruz. Kendi halinde, efendi biriydi. Evlat acısı hiçbir vakit bitmiyor.” dedi.