Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı, besinin stratejik değerini yalnızca Türkiye’nin değil tüm dünyanın daha düzgün anlamasını sağladı. Pandemiden yaklaşık 2 yıl evvel kurulan Pak Hasat Tüketim Kooperatifi, yöresel kalkınma odaklı yaklaşımı ile mahallî üreticinin eserlerini kentteki tüketiciye ulaştırıyor. Kooperatifin çeşitli sivil toplum projelerinde yer alan 27 arkadaş tarafından kurulduğunu söyleyen Kerem Avcıergun, “İşe koyulurken emelimiz, kendi toprağında pak tarım yapan, bayan ve aile merkezli küçük çiftçinin eserini tüketiciyle aracısız olarak buluşturmak, topluluk takviyeli tarım kavramını hayata geçirmekti” tabirlerini kullandı.
Kooperatifin ana mukavelesinde ortaklara kar hissesi dağıtılmayacağını belirttiklerine dikkat çeken Avcıergun, Pak Hasat’ın oluşum şemasını “Yaptığımız işin sürdürülebilir olması için Tedarik, lojistik, irtibat, satış, muhasebe üzere ünitelerimiz var. En çok vakti alan bu temel fonksiyonları yürüten 15-20 kişilik bir istekli grubuyuz. Bir de her durumda yardıma koşan, ayakta durmamızı sağlayan, sıkı bağlarla bağlı olduğumuz gönüllülerimiz, dayanışmacılarımız var” cümleleriyle özetledi.
Projedeki sürekliliğin ehemmiyetine vurgu yapan Avcıergun, çalışmalarının omurgasını oluşturan pak tarım kavramını ve işleyişi “Toprağa, suya ve canlılara ziyan vermemeyi, tabiata üretim atığı bırakmamayı önceleyen tarımı pak tarım olarak nitelendirebiliriz. Tarım uzmanlarımız bunu nasıl yapabileceklerine dair üreticilerimizi yönlendiriyor. Gerekirse bilimsel kontroller de yaptırıyoruz lakin en kıymetlisi mümkün olan durumlarda üreticinin yanında olmak, karşılıklı inanç münasebeti kurduğumuz üreticiden eser almak ve caydırıcılık. Kontrol yaptığımızda olumlu sonuç alamazsak o üretici ile birlikte çalışmamız mümkün değil.” kelamlarıyla açıkladı. Üreticinin yanında olabilmek için eserin hak ettiği bedeli veren pazarı bulma ve eseri satabilme problemini çözmek gerektiğini belirten Avcıergun, “Çalıştığımız üreticiler için yarattığımız birinci bedel, adil fiyatla makul ölçüde satın alma garantisi oldu. Böylece üretim planlaması yapabildiler ve üretmekten vazgeçmediler” dedi.
Gıda güvenliği için tahlilin dayanışmayla mümkün olduğunu söyleyen Avcıergun, “Bizler de kentli tüketiciyiz ve en büyük kaygılarımızdan biri besin güvenliği. Pak ve sağlıklı beslenmek, sevdiklerimize pak ve sağlıklı besinler sunmak istiyoruz. Tıpkı vakitte ülkemizdeki küçük üreticinin meselelerini, tarım kesimindeki açmazları da biliyoruz” derken kelamlarını “Temiz Hasat, beslenirken hem kendisine, hem sevdiklerine, hem de üreticiye ve toprağa yararı olsun isteyen kentli tüketiciye sesleniyor. Dayanışma ile bu sıkıntılara tahlil getirmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz.” davetiyle tamamladı.
Temiz Hasat Tüketim Kooperatifi şu an için Edremit Körfezi (Balıkesir), Bafra-Kızılırmak Deltası (Samsun), Osmaneli (Bilecik), Baklan (Denizli), İbradı’da (Antalya) 40’a yakın çiftçi ile çalışıyor.
DAYANIŞMA PAKETİ NEDİR
Tüketicinin üreticiye birebir ulaşarak besin gereksinimini karşılaması herkes için ve her eser için mümkün değil. Pak Hasat’ı kuruş nedenlerimizden biri sürdürülebilir bir üretici-tüketici alakası oluşturmak. Bunu da Pak Hasat Dayanışma Paketi ile gerçekleştiriyoruz. Dayanışma Paketi bir yıllık bir paket. İçinde belirlediğimiz ölçülerde bakliyat ve kuru besin, zeytin eserleri ve zeytinyağı, peynir çeşitleri, salça ve konserve eserler bulunuyor. Gönüllülerimizin üç ayda bir hazırladığı ve yılda dört defa teslim ettiği paketlerin içeriği de mevsime nazaran oluşturuluyor. Paketler Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında adrese teslim ediliyor. Büyük uzunluk Dayanışma paketini 3-4 kişilik aileler, küçük uzunluğu ise 1-2 kişi için planlıyoruz. Paketlerin içeriklerini internet sayfamızda bulmak mümkün.