İklim Değişikliği ve Su Kaynakları Çalıştayı’nda konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “İstanbul’un tarih boyunca fakirlik çektiği çok kıymetli bir gerçeği var. O da su. Bugüne gelindiğinde görüyoruz ki, İstanbul’un su ile imtihanı artarak devam ediyor” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi konut sahipliğinde gerçekleştirilen “İklim Değişikliği ve Su Kaynakları Çalıştayı” bugün başladı. Üniversitenin Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’ndeki çalıştaya İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın verdiği küçük konserle başlayan çalıştayda, Yerlikaya’nın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, Türkiye Bilimler Akademisi Lideri Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Etraf, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kümesi Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın da yer aldı.
“ACİL TEDBİRLER ALMAMIZ GEREK”
Çalıştayda konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “İklim değişikliği ve onun sebep olduğu felaketler, dünyamızın en değerli global sorunu. Su kaynaklarının azlığı ve beraberinde getirdiği ölümcül hastalıklar, su taşkınları, kuraklık, çatlayan topraklar, tarım yerlerinin verimliliğini kaybetmesi, çok sıcaklar ve orman yangınları, bunlar bilim kurgu ya da rastgele bir kaygı sineması senaryosu değil. Bu sinemanın sonunun makûs bitmemesi için, acil tedbirler almamız gerektiği çok açık” dedi.
“İSTANBUL’UN TARİH BOYUNCU FAKİRLİK ÇEKTİĞİ DEĞERLİ GERÇEĞİ SU”
Yerlikaya, suyun İstanbul’un tarih boyunca fakirlik çektiği çok değerli bir gerçeği olduğunu söz ederek, “Roma ve Bizans devirlerinden itibaren İstanbul için suyolları projeleri geliştirildi. Sarnıçlarda sular biriktirildi. Osmanlı periyodunda, sakin değil akan su makbul olduğu için, İstanbul’un dört bir yanına yapılan çeşmeler, hamamlar, maksemler, su terazileri ve sebil üzere yapılarla su bir bakıma özgürlüğüne kavuştu” dedi.
Vali Yerlikaya şunları söyledi:
“Cihan padişahı Yasal Sultan Süleyman’ın buyruğuyla Koca Sinan’ın yaptığı ve Belgrad ormanlarından İstanbul’a su taşıyan Kırkçeşme suyolları, bir mimarlık ve mühendislik mükemmelidir. Yaklaşık 5 asırdır dimdik ayaktadır. 33 su kemerinden oluşan sistem günümüzde de hala çalışıyor. Bu örnek dahi İstanbul’un nasıl bir su medeniyeti kurduğunu gözler önüne seriyor. Bugüne gelindiğinde görüyoruz ki, İstanbul’un su ile imtihanı artarak devam ediyor.”
“SU KONUSUNDAKİ HER OLUMSUZLUK BESİN VE ENDÜSTRİYE YANSIMAKTA”
İstanbul’da 2021 yılı itibariyle kişi başına düşen günlük su tüketim ölçüsünün 186 litre, kentin günlük genel su tüketiminin ise yaklaşık 3 milyar litre olduğunu belirterek, “Su konusundaki her olumsuzluk besin ve sanayi üretimimize de yansıyor ve yansımakta. Bu noktada, her alanda olduğu üzere su ve güç mevzularında da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kentimizi geleceğe hazırlıyoruz. Geçtiğimiz 19 yıla baktığımızda, İstanbul’umuzda yalnızca su alanında günümüz sayılarıyla yapılan yatırım ölçüsü yaklaşık 19 milyar lira. Sel baskınlarına rağmen 210 bin 900 metre dere yatağı ıslah edildi. Atık su arıtma tesisi sayısı 12’den 119’a çıktı, yani 9 kat arttı” dedi.
Yerlikaya, iklim değişikliğinin hidrometeorolojik afetleri, çok yağışları, sel felaketlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
“YAPILMASI GEREKENLERİ EL BİRLİĞİYLE HAYATA GEÇİRMELİYİZ”
Su kaynaklarının korunması gerektiğini söz eden Yerlikaya, “Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde ilan edilen ‘2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Devrimi’ rehberliğinde kısa, orta ve uzun ölçekli stratejiler belirlenerek iklim değişikliğinin yıkıcı tesirlerinin azaltılmasına çalışılıyor. Raylı ulaşım sistemlerinden elektrikli araçlara, bisiklet yollarından elektrikli şarj istasyonlarına, yeşil üretimden yenilenebilir güce yapılması gerekenleri el birliğiyle hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.